- esas\ olarak
- гла́вным о́бразом
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
esas — is., Ar. esās 1) Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel 2) Bir iş veya sözde doğru biçim Bu işin esası böyle değil. 3) sf. Ana, temel olarak alınan, başlıca, asal, esasi Esas düşünce. Esas görev. Birleşik Sözler esas duruş esas vaziyet Atasözü … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezcümle — zf., esk., Far. ez + Ar. cumle 1) Kısaca, özet olarak, özetle 2) Başlıca, belli başlı olarak, esas olarak Başkan ezcümle şunları söyledi … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAKİKAT — (C.: Hakaik) Bir şeyin aslı ve esâsı. Mahiyeti. Gerçek. Doğru. Sahih. Künh. Sâbit ve vâki. * Kadirbilirlik. Sadâkat, doğruluk. Kâinat ve tabiat ve uluhiyet hakkında bütün teşbih ve mecazlardan âri ve zâhir olan gerçek. * Mecâz karşılığı, esas… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
baz almak — esas veya temel olarak almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… … Wikipedia
Ergenekon network — The Ergenekon network or Ergenekon is an uncovered clandestine ultra nationalist organization in Turkey with ties to the country s military and security apparatus. According to the indictment prepared by three Turkish prosecutors handling the… … Wikipedia
doğal gaz — is. 1) Yer kabuğunun içinde bulunan, yakıt olarak önem sıralamasında ham petrolden sonra ikinci sırayı alan ve petrolün bir cinsi olan yanıcı gaz 2) Hidrokarbon biriken alanlarda açılan kuyulardan elde edilen, esas itibarıyla metan gazı ile az… … Çağatay Osmanlı Sözlük
adım — is. 1) Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri 2) Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 cm olan mesafe 3) Girişim, hamle 4) mat. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol 5) sp. Bir yarışın belirli … Çağatay Osmanlı Sözlük
ana — is. 1) Çocuğu olan kadın, anne Gözyaşları döken hanım herhâlde gelinin anası olacaktı. H. Taner 2) Yavrusu olan dişi hayvan 3) Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı Fatma Anamız. Meryem Ana. 4) ünl. Yaşlı kadınlara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
asıl — is., slı, Ar. aṣl 1) Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı Bir belgenin aslı. 2) Kök, köken, kaynak Yazının aslı resimdir. 3) Gerçeklik Bu haberin aslı yok. 4) Soy, nesep İnsan dedi, aslını unutmamalıdır. S. F. Abasıyanık 5) sf. Gerçek, esas,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
birincil — sf. 1) Sırada, önemde ilk yeri alan 2) Temel olarak alınan, ana, temel, esas, asli Birleşik Sözler birincil enerji birincil grup … Çağatay Osmanlı Sözlük